Blog

Aileler İçin

Üstün Yetenekli Çocuklarda Topluma Uyum Sağlama, Kurallar ve Geleneklerle İlişkiler
21 Temmuz 2019

Üstün yetenekli çocuklar zaman zaman toplum içinde sorularla çevrelerindeki insanları şaşırtabilir, zaman zaman da kızdırabilirler: “Kaç yaşındasın? Kaç kilosun? Yüzünde neden bu kadar çok çizgi var?” Günümüz toplumunda bu tarz kişisel sorular pek de uygun bulunmamaktadır. Bununla birlikte bazı üstün yetenekli çocuklar öğretmenlerinin söylediği ve yanlış olduğunu düşündükleri bilgileri düzeltmekten de geri duramazlar: “Şu anda söylediğiniz bilgi yanlış! Amerikayı Chiristopher Columbus keşfetmedi. Vikingler ondan çok daha önce 1492’de Amerika’yı keşfetmişti zaten!”

Bazı sorgulama davranışlarının sebebi üstün yetenekli çocukların aşırı meraklı oluşundandır. Fakat yeterince hayat deneyimleri olmadığı için yaş ve görünümle ilgili sorgulamaların insanlar tarafından uygun karşılanmayabileceğini fark edemezler. Sosyal kuralları ve toplumsal gelenekleri henüz öğrenmemişlerdir. Bunları onlara açıklamaya kalkıştığınızda ise sosyal normları aptalca bulabilirler. Örneğin bazı ortamlarda daha resmi kıyafetlerin giyilmesinin gerektiği, diğer ortamlarda ise rahat kıyafetlerin giyilebileceği kuralı bile onlara gereksiz gelebilir. Hızlı ve mantıksal düşünen üstün yetenekli çocuklar toplum tarafından oluşturulmuş ve kültürden kültüre aktarılan gelenekler ve kurallara uyum gösterme konusunda sıkıntı yaşayabilirler. Zaman zaman kuralların dışında davranışlar gösterebilirler. Hatta bazen sırf bağımsızlıklarını gösterebilmek uğruna bile kuralları çiğnemeyi seçebilirler.

Bir öğretmenine veya anne babasına yanıldığını söylemek en basit tanımıyla kuralları çiğnemek demektir, çünkü geleneklere göre yetişkinlerin çocuklardan daha çok şey biliyor olmaları gereklidir. Üstün yetenekli çocukların doğalarında bulunan mükemmeliyetçilik, gerçeğe ulaşma ve adil olanı gerçekleştirme endişeleri, aslında onların bu tarz konulardaki güçlü tepkilerinin arkasında yatan nedeni açıklamaktadır. Daha büyük yaştaki üstün yetenekli çocuklar bu tarz durumlarla, öğretmeniyle sınıf içinde çatışmak yerine ders sonrasında konuşmayı tercih ederek başa çıkmaya çalışsalar da tepkileri yine de güçlü olabilmektedir. Ahlaki duyarlılıkları ve gerçeğe ulaşma ihtiyaçlarıyla adalet hisleri o kadar güçlüdür ki, anında sorunu çözme dürtülerini engelleyemezler.

Geleneksel olana karşı çıkmak ve onunla uğraşmak üstün yetenekli çocukların doğal bir özelliğidir. Einstein’a kulak verecek olursak “ Önemli olan şey asla soru sormayı bırakmamaktır” . Bu cümlenin üstün yetenekli çocukların hayat amacını çok güzel özetlediğini görebilirsiniz. En küçük yaştaki üstün yetenekli çocuklar bile “Neden?” sorusunu dillerine pelesenk etmişlerdir. Üstün yetenekli çocukların yaşları büyüdükçe hayatla ve geleneklerle ilgili durumlardaki tutarsızlıkları kolaylıkla yakaladıklarını görürsünüz. İnsan hayatıyla ilgili bu tarz tutarsızlıkları yakalayan yetişkinlerin meclise veya önemli kişilere mektuplar yazarak, konuşmalar yaparak haklarını aramalarını saygı ile destekleriz. Geleneksel inanışlara savaş açan bilim adamlarına hayranlık besleriz. Çünkü aslında dünyadaki en büyük keşifler olaylara farklı açılardan bakan ve kuralı yıkan yaratıcı bilim insanları tarafından bulunmuştur.

Her ne kadar kurallara karşı gelmek ve hatta onları yıkmak üstün yetenekli bireylerin doğaları gereğidir desek de bu tarz davranışların sonucu aynı zamanda acı verici ve sıkıntılı durumlar da doğurabilmektedir. Üstün yetenekli çocuklar kurallara karşı gelmenin sonuçlarını acı verici şekillerde de öğrenebilir ve bunun bir karşılığı olduğunu görebilirler. Bunların karşılığı alay edilmek, davranışlarının ve düşüncelerinin çevresi tarafından saçma bulunması ve arkadaşlarını kaybetmek olabilmektedir. Örneğin öğretmeninin verdiği ödevdeki yanlışı tespit edip öğretmeniyle karşı karşıya kalan bir üstün yetenekli öğrenci, bu davranışının cezasını düşük not alarak ödeyebilir. Ev ortamında kültüründen gelen gelenekleri sorgulayan üstün yetenekli bir çocuk, aile içi iletişimlerde uyumu bozduğu için sıkıntı yaşatabilir.

Üstün yetenekli çocuklarımızın geleneği ve kuralları yıkma konusundaki davranışlarıyla sağlıklı başa çıkabilmede onlara davranışlarının sonuçlarına katlanması gerektiğini öğretebilir, bir şeyleri değiştirmek için katı şekilde yüzleştirmeden ziyade liderlik etmenin faydalarını gösterebilir, anne baba olarak kendi inanış ve değerlerinizin farkında olur ve iletişimi her zaman açık tutarsanız, isyankar şekilde belirtilen görüş ve düşüncelerin ilişkileri yıpratabileceğini ve diğer insanların, kültürlerin geleneklerini araştırarak onlara saygı göstermeyi öğretebilirseniz üstün yetenekli çocuğunuza verebileceğiniz en önmeli desteklerden birini vermiş olursunuz.

Yrd. Doç. Dr. Adile Gülşah Saranlı kimdir?

Dr. Adile Gülşah Saranlı, çalışmalarını üstün yetenekli çocukların ve ailelerinin eğitimi, okul öncesi dönemdeki üstün yetenekli çocuklar ile eğitimde farklılaştırma ve zenginleştirme konuları üzerinde sürdüren bir akademisyen ve yazardır. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, yüksek lisans eğitimini ise ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümlerinde tamamlamıştır. Doktora derecesini Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü’nde üstün yetenekli çocukların ailelerine destek olmayı amaçlayarak geliştirdiği aile eğitimi programı ile kazanmıştır.

Dr. Saranlı üstün yeteneklilerin ailelerinin eğitimi konusunda ulusal düzeyde yaptığı çalışmaların yanında uluslararası düzeyde üstün yetenekliler aile eğitimi sertifikasına da sahiptir. Çalışma konularıyla ilgili ulusal ve uluslararası makaleleri, kitap bölümleri, konferans bildirileri ve seminerlerinin yanında üstün yetenekli çocuklar için zenginleştirme yöntemleri konulu TUBITAK ve TED Üniversitesi bilimsel araştırma projeleri bulunmaktadır. Ayrıca MEB Eğitim ve Bilişim Ağı bünyesinde gerçekleştirilen Özel Yetenekli Çocuklar Eğitim ve Bilişim Ağı Projesi kapsamında proje danışmanlığının yanında aileleri bilgilendirici video içerikleri de geliştirmiştir.

Ayrıca TUBİTAK’tan kazandığı yurtdışı doktora sonrası bursu sayesinde ABD, University of Connecticut’ta bulunan “Renzulli Yaratıcılık, Üstün Yetenekliler Eğitimi ve Yetenek Gelişimi Araştırma Merkezi’nde “ziyaretçi akademisyen” olarak bir yıl boyunca çeşitli çalışmalar yapmıştır. Dr Saranlı buradaki çalışmalarını zenginleştirme ve farklılaştırma programları ile üstün yetenekli çocuklara ve ailelerine yönelik eğitim programları geliştirilmesi ve üstün yeteneklilerin sosyal-duygusal gelişimi konularında yürütmüştür. Dr. Saranlı, 2012 senesinden beri kurucu öğretim üyelerinden olduğu TED Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevini devam ettirmektedir.

Yrd. Doç.Dr. Adile Gülşah Saranlı, TED Üniversitesi, Eğitim Fakültesi

Diğer Yazılar
İkinci Zekathon Turnuvası Başlıyor!
Art Istanbul
27 Eylül 2022
Yazın Drone Yapıyoruz! Drone 101 Eğitimi Yayında!
Art Istanbul
4 Temmuz 2022
Denizli’den Selamlar!
Art Istanbul
8 Temmuz 2022
Ege’nin İncisi İzmir!
Art Istanbul
30 Haziran 2022
2022’nin İlk Eğitimi Yayında!
Art Istanbul
17 Mayıs 2022
Kayısının Diyarı Malatya İlinden Selamlar!
Art Istanbul
10 Ocak 2022
Zeka Gücü Projesi Türkiye’nin En Güneyinde!
Art Istanbul
3 Aralık 2021
Zeka Gücü’nün Yeni Durağı: Siirt
Art Istanbul
24 Kasım 2021
Düzce’den Zeka Gücü Projesi Geçti
Art Istanbul
1 Kasım 2021
Zeka Gücü Projesi Ardahan’da!
Art Istanbul
1 Kasım 2021