Anne babalar çocuklarının disiplinli davranmalarını ve kendi kendilerini motive edebilmelerini beklerler. Disiplin kurmak gerçekten de anne baba olmanın önemli sorumluluklarından biridir. Peki üstün yetenekli çocuklara uygulanacak disiplin ne kadar veya ne yoğunlukta olmalıdır? Üstün yetenekli çocuklar disiplin edilmeye ihtiyaç duyarlar mı, yoksa onları tamamen serbest mi bırakmak gereklidir? Öncelikle tüm bu soruların temeli olan disiplin kavramını iyi anlamak gereklidir. Disiplin, kişinin düzen sağlaması, düzenli yaşaması demektir. Kelime anlamıyla disiplin “katılık” ve “kuralcılık” gibi kavramları çağrıştırıyorsa da aslında eğitimde disiplin, cezalandırmanın yanında ödüllendirmeyi de içerir ve çocuğun topluma uyumunu kolaylaştıran davranışın yönlendirilmesini hedefler. Disiplin, çocuk eğitiminin vazgeçilmez bir parçasıdır. İsmi ne olursa olsun disiplinin önde gelen ilgi alanı, davranışı etkili bir biçimde ele almaktır. Disiplin yalnızca, çocuğa yaramazlık yaptığı zaman uygulanan kurallar dizisi değildir. Her zaman uygulanması gereken kurallar bütünüdür ve “disiplin uygulamak” ile “ceza vermek” aslında aynı şey değillerdir.
Üstün yetenekli çocukların duyarlı doğaları gereği anne babalara zararsız görünen disiplin cezaları, çocukları üzerinde tahmin edemeyecekleri yönlere gidebilir. Dolayısıyla özellikle üstün yetenekli çocuklar ve disiplin konusundan bahsettiğimizde daha çok onların kendi kendilerini yönetmeye ve davranışlarını kontrol edebilmeyi öğrenmelerine yardım etme anlamını çıkarmak gereklidir.
Üstün yetenekli çocuklarda disiplini sağlamak özellikle çocuklarda bulunan “duyarlılık” özelliği sebebiyle anne ve babalar için çok zor olabilmektedir. Üstün yetenekli bir çocuk bir projede veya herhangi bir etkinlikte yer aldığında amaçlarında, isteklerinde ve ihtiyaçlarındaki duyarlılıklar disiplin sorunlarına yol açabilmektedir. Üstün yetenekli çocuklarda görülen duyarlılıklar aslında onların güç aldıkları çok önemli özelliklerinden olmakla birlikte, otorite figürü olarak gördüğü bir yetişkinin karşısında bu özellik onun özdisiplin ve özkontrol geliştirmesini engelleyebilir. Üstün yetenekli çocukların davranışlarını hararetle savunmalarına sebep olan bu duyarlılıklar aynı zamanda karşılarındaki yetişkinle güç savaşına girmelerine ve dolayısıyla disiplin problemlerine de sebep olmaktadır.
Üstün yetenekli çocuklar genellikle anne babalarının “Ben öyle söylediğim için yapacaksın” tarzındaki söylemlerine farklı farklı tartışmalar ve başkaldırı gibi görünen davranışlarla yanıt verebilirler. Özellikle konulan kuralların altında yatan nedenleri öğrenmeden ve onlar için bir anlam taşıdığına inanmadan kabul etmek istemeyeceklerdir.
Üstün yetenekli çocuklar aslında diğer çocuklara göre normalden daha az kural ve sınıra ihtiyaç duyarlar. Genellikle bu sınırların arkasında yatan sebepleri anlayabilir ve sonuçları öngörebilmek için çok hızlı öğrenirler. Özellikle disiplin öğretimi sırasında çok fazla konuşmak birçok aileyi zor durumda bırakan şeylerden biridir. Bazen her ceza için uzun bir açıklama yapmak yerine kısa bir konuşma yapmak, gereksiz tartışmalara girmeyi engelleyebilir. Aşağıda sunulmuş olan bazı stratejiler ailelere disiplin sorunlarıyla ilgili yol gösterecektir.
Öncelikle duygular, daha sonra disiplin : Davranış problemleri ortaya çıktığında ilk olarak gerçekleşmiş olan olaya değil, buna yol açan duygulara odaklanın. Eğer çocuğunuza davranışlarını olmasa da en azından duygularını anladığınızı hissettirebilirseniz, disiplin verme çabalarınızın reddedilmesi olasılığını en aza indirmiş olursunuz.
Çocuğunuzun ihtiyaçlarını tartın: İtaatsiz davranışlar genellikle çocuğunuzun bir isteği veya ihtiyacı olduğunu gösterir. Bu, destek, rahatlatılma veya dikkat ihtiyacı gibi çok basit bir şey olabilir. Çocuklar sizin onlara değer verdiğinizi ve kendi duygularının anlaşıldığını bilmek isterler. Bu, üstün yetenekli olsun veya olmasın tüm çocuklar için geçerlidir. Davranışların gerçek amacını anlamak ve buna göre daha uygun bir cevap verebilmek için gerekli çabayı gösterin.
Beklentileri net olarak belirtin: Çocuğunuz tam olarak ondan beklediğiniz davranışların ne olduğunu biliyor mu? Bunu anlamanın bir yolu ona açıklamış olduğunuz kuralı size hemen anlatmasını istemek ve böylece anlayıp anlamadığını görmektir. Eğer anlatamazsa netleştirebilirsiniz. Çoğu zaman üstün yetenekli çocuklarımızın satır aralarını okuyabilmelerini, zihinlerimizi okuyabilmelerini ve onlardan ne yapmasını bekliyorsak hemen “bilmelerini” bekleriz. Ne de olsa genellikle birçok konuda sezgileri kuvvetlidir değil mi? Fakat şunu da hatırlamak gerekir ki üstün yetenekli çocuklar bazen söylediklerinizi tam kelime anlamları ile anlarlar. Örneğin “tabak çatalları yıka” dediğiniz zaman tencere ve tavalar yıkanmamış olarak lavobo’da kalabilir ve çocuğunuz buna “Fakat sen tabak ve çatalları yıka demiştin!” şeklinde bir açıklama getirebilir. Beklentileri net olarak belirtmek, yanlış anlama veya isteklere uymama durumlarını azaltmaya yardımcı olacaktır.