Üstün yetenekli çocuğunuzla kuracağınız sağlıklı iletişim her şeyden önemlidir ve çocuğunuzun aile ortamının sıcaklığını ve güvenini hissetmesi, evinde dürüstlüğe ve güvene dayalı bir iletişim ortamı bulmasıyla sağlanacaktır. Çocuğunuzun hayatında üstün yetenekli olması sebebiyle güvenilir bir ortamda, açık iletişim kurmasını zorlaştıran ve gergin yaşantılar yaşamasına sebep olan pek çok durum bulunmaktadır. İşte tam da bu sebepten dolayı çocuğunuzla kuracağınız iletişim onun için yaşam kurtarıcıdır. Üstün yetenekli bir çocuğun hayatında onu her şeyiyle kabul eden ve ona değer veren, özgür bir şekilde iletişim kurabileceği tek bir yetişkin bile varsa, dışarıda bulunan büyük dünyanın yarattığı kızgınlık ve gerginlikle başa çıkması daha kolay olacaktır.
Üstün yetenekli çocukların düşünme biçimlerinin ve davranışlarının erken yaşlardan başlayarak tipik olarak tabir edilenden farklı olduğunu gözlemlemişsinizdir. Bu farklılıklar zaman zaman anne ve babaların üstün yetenekli çocuklarını “başa çıkması zor”, “güçlü istekleri olan” veya “zorlayıcı” şeklinde tanımlamalarına neden olabilmekte ve aile içi iletişimde sorunlara yol açabilmektedir. Ailelerden, üstün yetenekli çocuklarını anlatmaları için daha derinlemesine açıklamalar yapmalarını istediğimizde ise “inatçı”, “tartışmacı”, “patronluk taslayan”, “kendi dünyasında yaşayan”, “yargılayıcı”, “mükemmeliyetçi”, “kendini eleştiren” gibi sıfatları da kullandıklarını görebiliriz. Ailelerin çocuklarını tanımlamada yukarıdaki gibi ifadeler kullanmalarının sebepleri genellikle üstün yetenekli çocukların sahip oldukları merak, duyarlılık, idealistlik ve yaşlarına göre ileri olan beceri düzeyleri olabilmektedir. Bunlar, aslında üstün yetenekli çocukların güçlü oldukları yönlerdir. Bununla birlikte bu güçlü yönler aynı zamanda da onları diğerlerinden farklı gösteren özelliklerdir. En basit tabirle diğerlerinden farklı olmak ise, insanlarla olan iletişimi etkiler ve özellikle patronluk taslama veya mükemmeliyetçilik gibi özellikler insanlar arası etkileşimleri ve arkadaşlıkları ciddi derecede zedeleyebilmektedir. Anne babalar, öğretmenler ve çevredeki diğer insanlar özelliklerini ve yaygın olarak görülen davranışlarını anladıklarında ise üstün yetenekli çocuklarla ilgili daha yeterli olup, onları anlama, kabul etme ve onlarla iletişim kurma konularında çok daha istekli olacaklardır.
Üstün yetenekli çocuklar, genelde çok duyarlı olduklarından konu duygulara geldiğinde anne babalar duyguların konuşulması sırasında çok daha fazla nazik ve sabırlı olmaları gerektiğini farketmiş olabilirler. Bazı üstün yetenekli çocuklar duygularını çok kolayca ve istekli bir şekilde paylaşırlar. Diğerleri, özellikle kendilerine mantık ve düzene dayalı bir dünya yaratmış olan üstün yetenekli çocuklar ise duygularla ilgili konuşurken rahatsızlık hissedebilirler. İkinci grupta yer alan üstün yetenekli çocuklar, gerçekleştirilen konuşmanın yönünü, somut olarak görülebilen ve kendilerini daha rahat hissettikleri entellektüel konulara veya yaşam gerçeklerine çevirmeye çalışabilirler. Sahip oldukları duyarlılıklar sebebiyle duygular, üstün yetenekli çocuklara, mantıkdışı, kesin olmayan, riskli, hatta korkutucu geliyor olabilir. Bu da duyguları ve fikirleri konuşmaktan kaçınmalarına sebep oluyor olabilir. Anne babalar olarak özellikle bu ikinci grupta bulunan üstün yetenekli çocuklara duyguların yaşanmasının, ifade edilmesinin veya mantık dışı olmalarının son derece normal ve doğal olduğunu örneklerle açıklamaları faydalı olacaktır.
Zekâları ve güçlü doğaları gereği üstün yetenekli çocuklar zaman zaman sizinle acı verici güç savaşlarına dönüşebilen tartışmalara girebilirler. Bu gibi durumlarda bir adım geride durup hem yaşadığınız durumu hem de bu durumun yaşanmasına neden olan duyguları anlamaya çalışmak oldukça faydalı olacaktır. Çocuğunuz veya siz kendiniz neden bu şekilde tepki vermiş olabilirsiniz? O anda yaşamakta olduğunuz durum nasıl daha farklı olabilirdi? Sizi güç savaşına sürükleyen olayla ilgili sizin ve çocuğunuzun bu kadar güçlü duygularının olmasının altında yatan neden ne olabilir?
Olayların altında yatan duygular bir kez anlaşılıp, kabul edilip, daha iyi başa çıkma becerileri geliştirildiğinde aslında altlarında yatmakta olan konular da su yüzüne çıkacaktır. Bu, elbette hiç bir zaman tüm sorunların kolayca çözüleceği anlamına gelmez. Bir tartışmada çok güçlü duygular ortaya çıkıyorsa orada mutlaka ele alınması gereken, altta yatan bir neden vardır. Hem anne babaların hem de çocukların çatışma ve çözümü ile ilgili farklı fikirleri olabilir, özellikle üstün yetenekli çocuklar olaylara farklı açılardan bakabilme becerileri ve yaratıcılıkları sebebiyle oldukça ilginç çözümler bulacaklardır. Bununla birlikte çözüme ulaşmanın genelde zaman alacağı da öngörülmelidir. Çoğu durumda iletişim problemleri nasıl bir gecede ortaya çıkmıyorsa yine bir gecede çözümlenmelerini beklemek yanlış olur. İyi iletişim çaba ve sabır gerektirir. Anne baba olarak iletişim kurmak için çocuğunuzu zorlayamazsınız fakat olumlu ve geri dönüşü çok tatmin edici olacak etkileşimler için ortam yaratma ve ilişki sağlamlaştırma yöntemlerini öğrenerek ve kullanmaya başlayarak ilk adımı atabilirsiniz. Başta da söylendiği gibi sizler üstün yetenekli çocuğunuz için kaotik dünyada güvenip sığınabileceği yegâne limanlardan birisiniz. Bunu sağlamanın en iyi yolunun da aranızda kuracağınız kopmaz iletişim bağlarıyla mümkün olabileceğini hiçbir zaman unutmayınız.
Yrd. Doç. Dr. Adile Gülşah Saranlı kimdir?
Dr. Adile Gülşah Saranlı, çalışmalarını üstün yetenekli çocukların ve ailelerinin eğitimi, okul öncesi dönemdeki üstün yetenekli çocuklar ile eğitimde farklılaştırma ve zenginleştirme konuları üzerinde sürdüren bir akademisyen ve yazardır. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, yüksek lisans eğitimini ise ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümlerinde tamamlamıştır. Doktora derecesini Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü’nde üstün yetenekli çocukların ailelerine destek olmayı amaçlayarak geliştirdiği aile eğitimi programı ile kazanmıştır.
Dr. Saranlı üstün yeteneklilerin ailelerinin eğitimi konusunda ulusal düzeyde yaptığı çalışmaların yanında uluslararası düzeyde üstün yetenekliler aile eğitimi sertifikasına da sahiptir. Çalışma konularıyla ilgili ulusal ve uluslararası makaleleri, kitap bölümleri, konferans bildirileri ve seminerlerinin yanında üstün yetenekli çocuklar için zenginleştirme yöntemleri konulu TUBITAK ve TED Üniversitesi bilimsel araştırma projeleri bulunmaktadır. Ayrıca MEB Eğitim ve Bilişim Ağı bünyesinde gerçekleştirilen Özel Yetenekli Çocuklar Eğitim ve Bilişim Ağı Projesi kapsamında proje danışmanlığının yanında aileleri bilgilendirici video içerikleri de geliştirmiştir.
Ayrıca TUBİTAK’tan kazandığı yurtdışı doktora sonrası bursu sayesinde ABD, University of Connecticut’ta bulunan “Renzulli Yaratıcılık, Üstün Yetenekliler Eğitimi ve Yetenek Gelişimi Araştırma Merkezi’nde “ziyaretçi akademisyen” olarak bir yıl boyunca çeşitli çalışmalar yapmıştır. Dr Saranlı buradaki çalışmalarını zenginleştirme ve farklılaştırma programları ile üstün yetenekli çocuklara ve ailelerine yönelik eğitim programları geliştirilmesi ve üstün yeteneklilerin sosyal-duygusal gelişimi konularında yürütmüştür. Dr. Saranlı, 2012 senesinden beri kurucu öğretim üyelerinden olduğu TED Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevini devam ettirmektedir.
Yrd. Doç.Dr. Adile Gülşah Saranlı, TED Üniversitesi, Eğitim Fakültesi